Doğayı Korumak, Bilgiyle Başlar
PEDDON olarak; doğaya saygı duyan, onu korumak ve kadın sağlığını önceliklendirmek için yola çıkan bir markayız. Tek kullanımlık ürünlerin dünyamıza verdiği zararın farkındayız ve bu yüzden sürdürülebilir, tekrar kullanılabilir çözümler sunuyoruz.
Ancak biliyoruz ki, koruma bilinci önce fark etmek ve bilgi edinmekle başlar. Bu nedenle bu haftaki konularımızdan birini, hepimizi derinden etkileyen Akdeniz ormanları ve yangınları olarak belirledik.
Yakın Geçmişte Yaşanan Büyük Felaket
Geçtiğimiz yıllarda, hepimizin nefesini tutarak bitmesini beklediği, hayatı durma noktasına getiren büyük orman yangınlarıyla karşı karşıya kaldık.
“Orman yangınları kaç gün sürdü?” sorusu, aslında bilançonun ne kadar ağır olduğunu anlamak için yeterliydi:
-
Büyük Akdeniz orman yangınları 28 Temmuz’da başladı ve 15 gün boyunca devam etti.
-
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, bu yangınları “tarihimizde gördüğümüz en büyük orman yangınları” olarak nitelendirdi.
Kayıpların Boyutu
Türkiye tarihindeki en büyük orman yangınında:
-
83.000 futbol sahası büyüklüğünde alan yok oldu.
-
58.930 hektarlık orman zarar gördü.
-
Sadece ağaçlar değil; kuşlardan böceklere, sincaplardan kedilere, köpeklere kadar bütün bir ekosistem yok oldu.
Özellikle Manavgat yangınlarında, yalnızca bu ilçede 37 mahalle tamamen veya kısmen yandı.
Bilgi Kirliliği ve Yanlış Yorumlar
Yangınların yarattığı acı henüz tazeyken, kamuoyunda “ormanlara yanlış ağaç dikildi” iddiaları gündeme geldi. Peki bu iddialar doğru muydu?
Bu sorunun cevabı için Akdeniz ormanlarını ve özellikle Kızılçam ağacını tanımak gerekiyor.
Kızılçam, Akdeniz iklimine uyum sağlayan, kuraklığa dayanıklı, bölgenin doğal türlerinden biridir. Yanıcı reçine yapısı nedeniyle kolay tutuşabilse de, yangından sonra kendini yenileme yeteneği oldukça yüksektir. Yani tüm suçun Kızılçam’a yüklenmesi, yangın gerçeğini anlamamıza engel olur.
Doğayı Korumak Hepimizin Görevi
Akdeniz ormanları, yalnızca ağaçlardan ibaret değildir; onlar, milyonlarca canlının evi, iklimin dengesi ve yaşam kaynağımızdır.
PEDDON olarak biz, doğayı korumanın küçük adımlarla başlayacağına inanıyoruz. Tek kullanımlık ürünleri azaltmak, geri dönüştürülebilir ve tekrar kullanılabilir seçenekleri tercih etmek, bu adımların en kolay ve etkili olanlarıdır.
Unutmayalım, ormanlar geleceğimizdir. Onları korumak ise bilgiyle, bilinçle ve ortak çabayla mümkün olur.
AKDENİZ ORMANLARINDAKİ AĞAÇ TÜRLERİ NELER?
Akdeniz havzası ve ormanları derken Akdeniz kıyısında olan ve aynı adı taşıyan iklim tipine sahip yerlerden bahsedilir. Akdeniz ormanları ağaç türleri ise şu şekildedir:
- Kızılçam
- Sarıçam
- Sedir
- Göknar
- Ladin
- Fıstık Çamı
- Ardıç
- Porsuk
- Servi
- Meşe Ağacı
- Gürgen
- Kızılağaç
- Akçaağaç
- Dişbudak
- Kestane
- Çınar
- Huş
- Ihlamur
- Sığla
- Kavak
- Kayın
- Karaçam
Burada kızılçam ağacından bahsetmeden geçmemek gerek. Kızılçam son zamanlarda kötülenen, dikimi yasaklansın dahi denilen bir ağaç türü haline geldi. Hatta Kızılçam’ın yerli olmadığı “Marshall planları” dahilinde getirildiği gibi saçma denecek iddialar türedi.
Kızılçam, Akdeniz bölgesine 23 milyon yıl önce gelmiş bir ağaç türüdür. Yani, Akdeniz’in asıl yerlisi Kızılçam’dır. Bu bilginin kaynağı çam ağacı fosil ormanı denilen bir alandır. Manisa’nın Yunusemre ilçesinde 16 ila 21 milyon yıl öncesine ait Osmanlıcalı fosil ağaç ormanı bulunur ve bu fosil ağaç ormanlarında Kızılçam da bulunmaktadır.
Tüm bunlara ek olarak, Kızılçam dünya literatüründe Türk çamı olarak benimsenmiştir. Kızılçam için Türk çamı yanında Türk Kızılçamı da denmektedir.
ORMAN YANGINLARI EN ÇOK NEREDE GÖRÜLÜR?
Ülkemizde en çok yangın iklimsel nedenlerden dolayı Akdeniz bölgesinde görülür. Akdeniz ormanları dendiğinde Ege bölgesi de bu kapsama girer. Milyonlarca yıldır Akdeniz ormanları, yanıp sönmekte, buna göre bir ekosistem geliştirip 20 yıl içinde yeniden eski haline dönmektedir.
Peki, bugün de durum aynı şekilde mi? Yani Manavgat yangının nedeni doğal nedenler miydi? Bu sorunun cevabını bir istatistik ile cevaplayalım. Bugün, orman yangınlarının sadece %15 kadarı doğal nedenlerden oluşuyor. Geriye kalan %85, insanın doğrudan ya da dolaylı olarak orman yangınları nedenleri oluşturduğunu gösteriyor.
Doğal nedenlerle çıkan yangınlar yine doğal nedenler sayesinde bu kadar fazla yayılmıyordu. Buna en iyi örnek yakıt denilen parçalar ve keçi ilişkisidir. Orman yangınlarının büyümesine neden olan şeylerin başında yakıt denilen yaprak, dal, çer çöp gelir. Dağ keçileri bu yakıtları yiyerek beslendikleri için orman yangınları doğal olarak kendi ekosistemini de oluşturuyordu. Bugün, hayvanları doğal ortamlarında değil ahırlarda besliyor, hatta keçileri “ağaçlara zarar veriyor” diye yasaklıyoruz. Haliyle, ormanlara iyileşmek için bir alan bırakmıyoruz.
TÜRKİYE’DE ORMAN YANGINLARI EN AZ NEREDE GÖRÜLÜR?
Türkiye’de orman yangınlarının en az görüldüğü yer Karadeniz bölgesidir. Bunun temel nedeni de Karadeniz ikliminin nemli ve bol yağışlı olmasıdır. Akdeniz iklimi gibi kurak bir yaz, Karadeniz bölgesinde yaşanmaz. Ancak orada da farklı bir ekosistem bulunur. Örneğin çok fazla yağış olan ve yamacı çok olan Karadeniz heyelan ve toprak kaymalarına meyillidir.
İnsanlar Orman Yangınlarını Nasıl Tetikler?
Orman yangınlarının büyük kısmı, iklim değişikliğinden dolayı meydana geliyor. Dünyamız ısınıyor ve sanki kocaman bir serdaymışız gibi yaz daha sıcak, kışlar daha ılık olmaya başlıyor. Atmosferik kararsızlık, sıcaklıklardaki ani yükseliş, sıcaklığının sürekli yükselmesi orman yangılarını tetikleyen en önemli nedenlerin başında yer alıyor.
Haziran – Eylül ayları, Akdeniz bölgesi için orman yangınları mevsimidir. Ancak iklim değişikliği nedeniyle bu mevsim birkaç ay daha uzayacak. ÇÜnkü orman ekosistemleri, her ne kadar kendilerini yenileseler de bu yenilenme ilk yağmurlarla başlıyor. Kuraklığın artması, bu yağmurları geciktiriyor ve yenileme sisteminde bozulmalar meydana geliyor.
Ormanların yanmasının nedenlerinden en önemlisi ve bizim hemen engel olacağımız şeyler ise çöplerimiz. Maalesef ormanlar bir çöp kaynağı haline geldi. Piknikçiler şişelerini, tek kullanımlık plastik atıklarını bırakarak gidiyor. Özellikle cam şişeler, ormanda bir büyüteç etkisi görüyor ve ilk kıvılcım bu yüzden çıkabiliyor.
Orman yangınlarını önlemek, iklim değişikliğine dur demek için bir şeyler yapabiliriz:
- Kadın pedi, plastik çatal bıçak, plastik tabak, şişe suları, damacanalar gibi tek kullanımlık ürünlerden vazgeçmek ( Bu tek kullanımlık ürünler plastik ve naylondan yapılıyor, bu da iklim krizine neden olan en önemli maddeler)
- Daha az plastik atık çıkarmak (Alışveriş torbasını yanımızda taşımak, sıvı sabun yerine katı sabun kullanmak, plastik lif yerine kabak, yün gibi lifleri tercih etmek, bambu diş macunu ya da misvak kullanmak vs)
- Plastiğin ve camın %100 geri dönüşebilir olduğunu fark edip onlara çöp muamelesi yapmamak
Kaynakça
Ali KAVGACI, Çağatay TAVŞANOĞLU. AKDENİZ TİPİ EKOSİSTEMLERDE YANGIN SONRASI VEJETASYON DİNAMİĞİ. Süleyman Demirel Üniversitesi Orman Fakültesi Dergisi Seri: A, Sayı: 2, Yıl: 2010, ISSN: 1302-7085, Sayfa: 149-166. Online Kaynak
Prof. Dr. Ertuğrul BİLGİLİ. Orman Yangınlarının Orman Ekosistemleri Üzerindeki Etkileri. KTÜ Ders Sunumu. Online Kaynak
Muhammet BAHADIR , Kenan EMET.TÜRKİYE’DE ANA İKLİM TİPLERİNİ KARAKTERİZE EDEN BELLİ BAŞLI AĞAÇ TÜRLERİNİN CBS İLE ANALİZİ. TUBAV Bilim Dergisi Yıl: 2010, Cilt:3, Sayı:1, Sayfa:94-105. Online Kaynak